Bir kimse “Biz nefislerimize zulmettik” diyerek dua ederse, o duaya icabet edilir. Muhiddin-i Arabi‘nin bildirdiğine göre yeryüzünde bu duaya dil ve hal ile devam eden yaklaşık üçyüz kişi civarında bir veli topluluğu vardır. Bunlara Mustafûn (Müctebûn) denir. Hz. Adem (a.s.)’ın ilmi ve hali üzere olup, kemalatları ve sahip oldukları ilim, Hz. Adem (a.s.)’ınki gibidir. İbn Arabi’nin bildirdiğine göre bu üçyüz kişi ona malum olmuştur. Onların duaları şöyledir:
“Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik; eğer bizi bağışlamaz ve bize merhamet etmezsen, muhakkak ziyana uğrayanlardan oluruz.” * (126)
Yine Arabi’ye göre onlar, bu ayet-i kerimeyi çok sevdikleri gibi, bu ayeti sürekli okuyan kimseyi de severler. İlahi marifet, önce melekler ve enbiya kanalıyla bu kimselerin kalbine gelir; sonra da onlar aracılığıyla diğer iyi insanların kalplerine iner. Bu üçyüz kişiden her biri, üçyüz ilahi ahlakı üzerlerinde taşırlar ve insanlardan biri bu ahlaklardan herhangi biriyle ahlaklanırsa o kişi saadete erer.
(İbn Arabî, Fütûhât, c. 11, s. 290-294) (Kitabı edinmenizi acizane tavsiye ederim)
* Duanın okunuşu:
“La ilahe illa ente sübhaneke inni küntü minezzalimyn”
A’raf Sûresi 23. ayet ve meali.