HUZUR YERi PAYLAŞIM PLATFORMU
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

HUZUR YERi PAYLAŞIM PLATFORMU

سْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْم
 
AnasayfaAnasayfa  PortalliPortalli  AramaArama  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yap  

 

 ESMAÜL HÜSNA

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
dUaCı
admin
admin
dUaCı


Mesaj Sayısı : 264
Yaş : 40
Kayıt tarihi : 10/02/07

ESMAÜL HÜSNA Empty
MesajKonu: ESMAÜL HÜSNA   ESMAÜL HÜSNA Empty18.08.07 8:05

ESMAÜL HÜSNA Lafzatullah_beyaz ESMAÜL HÜSNA Esma_bsl ESMAÜL HÜSNA Lafzatullah_beyaz



ESMAÜL HÜSNA Nokta_ys ALLAH (cc.) ESMAÜL HÜSNA Nokta_ys
ESMAÜL HÜSNA Nokta_ysESMAÜL HÜSNA AllahESMAÜL HÜSNA Nokta_ys
Sevdiklerimize bilgimizin, kültürümüzün, geleneğimizin, dilimizin geliştirdiği en güzel kelimelerle hitap ederiz. Sevgilim, canım, ciğerim, servi boylum, ahu gözlüm, sultanım... vs. gibi kelimeler kimliklerini de beraberlerinde taşırlar. Dil bilimi bu kelimelerin hangi çağlardan, hangi dağlardan veya hangi bağlardan akıp, hangi medeniyetlerden süzülerek geldiğini belirler.

Şair: “Güzelliğin neye yarar, şu bendeki göz olmasa” der. Göz görür, gönül sever, akılda bu işe şaşar kalır. Gören gözü, seven gönülü, sevmeyi ve sevilenleri yaratan ise Allah (c.c.) dır.

Kedinin gözünde bülbül, bir yudumluk ettir. Öküzün gözünde çiçek bir çiğnemlik ottur. İnsanın gözünde ise binlerce şiirin yazılmasına binlerce resmin yapılmasına ilham kaynağıdır. İnsan ve kedi İkiside göze sahiptir ama Allahımız bize ayrı bir göz, ayrı bir gönül vermiştir.

Sevgimizi ve sevdiklerimizi yaratan Allah’ımızı seviyoruz. Peki ama Allah’ımızı tanıyor muyuz? Biz tanıdıklarımızı duyma, görme, tatma, koklama, dokunma gibi beş duyumuz, hafızamız ve genlerimizdeki programa göre tanırız.

Uzaktaki eşyayı gözümüz görmez. Sesini kulağımız işitmez. Duyu organlarımızın bir sınırı var. Hafızamızın sınırı da ana rahminden öne geçemez, kabirden öteye geçemez. Sınırlı olan sınırsızı kavrayamaz.

Şair: “İdraki uluhiyyetine var mıdır imkan Aklın dahi mahiyyetini bilmiyor insan” (İsmail Safa) “Akl”ın ne olduğunu kavrayamayan insan, bu akılla Allah’ın zatını kavramaya çalışıyor. Kavrayamayınca en kolay yolu seçiyor ve inkara yöneliyor.

Dede Korkut: "Yücelerden yücesin

Kimse bilmez nicesin

Görklü (güzel) Tanrı

Çok cahiller seni gökte arar, yerde ister

Sen hod (kendi) mü’minlerin

gönlündesin" der.

Rabbimiz: "Gözler onu idrak edemez. O gözleri idrak eder. O her şeye nüfuz eden iyilik yapan ve her şeyden haberi olandır” buyurur. (K.K. En’am 103) Sevgi gönülde olur. Ancak gönüldeki sevgi görünmez. O görünmeyen sevgiyi, sevgiliye gönderirken yine görünmeyen elçilerle göndeririz. Kelimeler elçilerimizdir.

Mecnun: “Leyla, Leyla” diyerek sevgisini açığa çıkarıyordu. Biz gönlümüzün tamamını Allah’a imanla süsledik. Dilimizi O’nun güzel isimleriyle süsleyelim. Böyle yaparken sevgimizi Mevla’mıza bildirmiyoruz. O zaten biliyor. Biz, Allah’ın güzel isimleriyle zikrederken, cümle aleme güzellikler saçarken, ağzımızı Allah’ımızın isimleriyle hem tatlandırıyor, hemde en güzel kelimelerle ağzımızı ayarlayarak kötü kelimelere yer vermiyoruz.

“Gül” deyince burnumuza güzel koku gelmez. “Bal” deyince ağzımız tatlanmaz. Gülü koklamalı, balı tatmalı.

Mevlana: “Ey Hu, Hu” diyen ve “Hu” demeye kanaat eden, “Hu” kadehinden içmeyince heva ve hevesten nasıl kurtulursun?” diyor. (T. Mevlevi Şerh.3447)

El-Esmâ-ül Hüsnâ= Allah’ın güzel isimleri bizi Allah’a götürürse, bizi benliğimizden sıyırır, kir ve pasımızı kazırsa, gülü koklar, balı tadarsak muradımıza ermiş oluruz.

Süleyman Çelebi: “Bir kez Allah dese Aşk ile lisan

Dökülür cümle günah mislü hazan"

Allah’ın isimleri aşk ile söylenirse üzüntü, stres, keder, gam ve günahın döküleceğini söylüyor. Dilinle Allah, Allah, Allah diyerek zikret. Kalbinle de Allah’ın yarattıklarını fikret, düşün. Fikirsiz zikirin, zikirsiz fikirin faydası yoktur.

Şeyh-ül İslam Yahya efendi:

"Bir alay olsa güzeller hep teveccüh yaredir

Halkı alem birbirine padişahı gösterir” diyor. Yani göz binlerce güzel görse de gönül yare yönelir.

Çünkü yaratılmışların her biri Yaratanı gösterir. Bazılarının günde yüz defa “Avrupa birliği, Avrupa birliği” diye zikrettiği bu günler de, bizde yüz bir defa “Allah, Allah, Allah" diye zikredelim.

Bakalım kim kazanacak?
Annenizi, babanızı, eşinizi, dostlarınızı
seversiniz ve sevdiğinizi uygun, güzel
bir kelime veya cümle ile ifade edersiniz.
Bu ifade etme işi yalnız karşı tarafa
bildirme işi değildir. Kendi iç dünyamızda
besleyip büyüttüğümüz sevginin dilimizde
kelimeden çiçekler açması gibidir. Gül
ağacı özünde taşıdığı çiçeğini bülbülüne
sunamazsa kurur. Tepeden tırnağa kadar
bütün hücrelerimizde ve gönlümüzde
taşıdığımız Allah'a imanımızın zikir çiçeğini
açtıramazsak biz de çöl gibi kurak, ateist-
gavur gibi çorak oluruz. Ot bitmeyen
toprak, meyve vermeyen diken gibi oluruz.
Toplumların kanını emen Siyonist, girdiği
ülkelerde kan, gözyaşı, yangın, radyasyon,
barut kokusu saçan kapitalist gibi oluruz.

Askerlik yaparken okuma yazma
bilmeyenlerin mektubunu ben okuyup
yazıverirdim. Bir arkadaşımıza mektup
eşinden gelirdi. İkinci mektup gelinceye
kadar o mektubu her gün bana okuturdu.
Ben okurdum. Benim dilimden ancak
kelimeler ve harfler çıkardı.
Ancak onun içinden geçenleri ben
anlayamazdım. Mektuptaki "Osman'ım"
sözcüğü bana göre yedi harfli bir sözcüktür.
Gel onu bir de Osman'a sor. O
"Osman'ım" sözcüğündeki "ım" eki neler
ifade ediyor.

Osman eşinin kendini sevdiğini biliyordu.
Ama tekrar tekrar "Osman'ım" kelimesini
duymak istiyordu. Bizim içimizi dışımızı
bilen Allah'ımız: "Ey iman edenler, Allah'ı
çokca zikredin" buyurur. (Ahzab 41)
Peki ama nasıl zikredeceğiz? Şair: "Kaddı
yâra kimi ar-ar dedi, kimisi elif/Cümlenin
maksudu bir amma rivayet muhtelif" diyor.
Yani sevgilinin boyunu kimileri serviye
benzetti, kimileri elife benzetti.
Hepsinin sevdiği ve anlattığı aynı ama
kelimeleri ayrı. Kelimelerimizin gücü bizim
kültürümüzle orantılıdır. "Gözüyün çapağını
yiyeyim" diyerek sevdiğini anlatmaya
çalışan biri, bir başkasını kusturabilir. Birisi
"Minik kuşum" derken, yılan yetiştiricisi de
"yılanım" diyebilir.

Onun için Rabbimiz " Size öğrettiği gibi
Allah'ı zikredin" buyurmuş. (Bakara 239)
"En güzel isimler Allah'a aittir. O isimlerle
Allah'a dua ediniz" buyurur. (A'raf 180)
Rabbimiz Kur'an-ı Kerim'inde güzel
isimlerinden 99 kadarını bize bildirmiş. ,
Peygamber Efendimiz de dualarında
Rabbinin isimleri ile dua etmiş. El-Esma-ül
Hüsna hadisinde bize 99 tanesini
öğretivermiş. Kur'an ve sünnetin
öğrettiklerinin dışına çıkarsak çok iyi
niyetlerle biz de yanılabiliriz. "Allah'ın
isimlerinde sapanları/sapıtanları bırakınız"
buyurur. (A'raf 180)

"Allah üçtür" diyen Hıristiyanlar, "Allah
hiçtir" diyen ateist-gavurlar, "Allah
tabiattır" diyen eski dehriyyun, yeni
natüralistler hep Allah'ı tanımada kendi
akıllarını esas alıp Allâh'a sınır çizmişler ve
o sınırın dışına çıkmaya izin vermedikleri
bir mahkum haline getirmeye çalışırken
kendileri cehenneme mahkum olmuşlar.
Batıda Allah'ı Kiliseye mahkum ettiklerini
söyleyenler İslam aleminde de camiye
mahkum etmeye çalışıyorlar.

Ama siz "Lâ ilâhe" deki "Lâ" kılıcıyla
onların putlarını parçalıyor, denizin leşi
dışa attığı gibi kendini ilahlaştırmaya
çalışan şahıs, kurum ve kuruluşları gönül
denizinizden sürüp çıkarıyor ve "İllallah"
kelimei tayyibesiyle gönül denizini tertemiz
berrak hale getiriyorsunuz.

"La ilahe illallah" derken bir çok ilah var
da onları reddetmiyorsunuz. Onlar zaten
yoktu. Ancak kendini ilah zanneden
"Allah'ın dediği değil, benim dediğim olur"
diyen Firavunlaşmış insanlar var. Sen
onlara "delilik yapma, Allah'tan başka
Yaratan, Yaşatan ve Yöneten yoktur"
diyorsun. Haydin sizde günde yüz defa "Lâ
ilâhe illallah" demeye başlayıverin.

Güneş yedi renkten meydana gelir. Tek renk halinde görünür. Ama tabiatta milyonlarca renk cümbüşüne dönüşür.

“Allah” ismi bütün el-esmâ-ül-hüsnâ’sının manasını kendinde toplayan bir isimdir. Altı milyar insan, Allah’a inanır. Ancak Allah’ın isimleri, sıfatları ve fiillerinde herkes kendi ufku kadar Allah’a sınır çizer.

Biz ise aklımızla Allah’a sınır çizmek, tarif etmek yerine Rabbimiz Kur’anın’da kendini bize nasıl tarif etmişse biz öyle inanırız. Bizim imanımızın daha sağlam olduğunu söylememiz bundan kaynaklanmaktadır.

“Rahman, Rahim, Ğaffâr, Kahhâr isimleri Allah’ın güzel isimlerindendir” diyoruz da “Allah ismi, Rahmanın isimlerindendir” demiyoruz. Bu da gösteriyor ki bütün güzel isimlerin ma’nası “Allah” ismi içinde toplanmıştır. Onun için K. Kerim’de 2697 defa Allah ismi tekrarlanmıştır. Diğerleri bir veya birkaç defa tekrarlanmışlar.

Kelam sıfatının “Kün” = “ol” emriyle kainat yaratılmıştır. El-esmâ-ül-hüsnâ’sıyla varlığa tecelli etmiştir. Güneşin aynada göründüğü gibi tecelli etmiştir. Hz. Ali (r.a.) “nereye baksam Allah’ın san’atını, kudretini, ilmini görürüm” diyor.

Rabbimiz: “Allah’ın nimetlerini hatırlayın ve yeryüzünde karışıklık çıkararak bozgunculuk yapmayın” buyurur. (A’raf 74)

Bir haftalık çocuğunuzu nasıl dikkat ederek, hiçbir tarafını incitmeden severseniz, çiçekli bir bahçede dolaşırken çiçekleri ezmeden gezerseniz, yeryüzünü dolaşırken de “bu dağlar, bu taşlar, bu kuşlar, bu denizler, bu yıldızlar, bu çiçekler, bu böcekler Allah’ındır” diyerek dikkat edeceksiniz. Sevdiklerinizin çocuklarını, çiçeklerini korursunuz. Rabbiniz ise size bütün sevdiklerinizi yaratandır. Kainat dediğimiz “evren” Rabbimizin mülküdür. Allah’a iman eden onun mülkünü korur. Şirkle, isyanla, inkarla, israfla o mülkü kirletmez.

Çatık kaşlı, asık suratlı, cimri bir zenginin köşkünün bahçesinde kahve içen Neyzen Tevfik ağzına gelen balgamı atmak için sağına bakar gül var, soluna bakar sümbül var, önü ardı her taraf çiçek. Tükürecek yer bulamayınca ev sahibinin yüzüne tükürmüş ve “daha uygun yer bulamadım” demiş.

Yunus’un “sordum sarı çiçeğe” ilahisinde söylediği çiçeklerin “Allah” diyerek açtığını, derelerin “Allah” diyerek aktığını, rüzgarların “Allah” diyerek estiğini düşünen insan, havayı kokuşturamaz, dereyi kirletemez.

İşte Rabbimizin Kur’anın’da birinci derecede iman üzerinde durması bundandır. Günümüzde paraya tapanlar, para putunu kasasında tutmak için “İktisad” adı altında sanayii artıklarını temizlemeye yanaşmayıp, para putunu çevreyi korumak için harcayamadığından denizdeki balıkları, havadaki kuşları, dağlardaki ağaçları kuruttular.

Halk uyanmadan kendileri ucuz paralarla “çevreci dernekleri” kurdurup halkın gözlerini başka yerlere çekmeye çalışıyorlar. Allah’a iman eden herkes Allah’ın mülkünü korumakla görevlidir. Allah’ımız yalnız Müslümanların Allah’ı değildir. Bütün alemlerin Rabbidir.

Her gün namazımızda kırk defa bunu tekrarlıyoruz. Evrensel dinin mü’minleriyiz. Alemlere rahmet olan peygamberin rahmet ümmetiyiz. Avrupa birliğindekiler, Amerikadakiler, Afrika, Japonya ve tüm dünyadakiler, aynı güneşte ısınırlar, aynı Allah’ın kullarıdırlar. Hz. Adem’in çocuklarıdırlar.

Efendimiz: “Allah yeryüzünü bana dürdü/topladı, doğusunu da, batısını da gördüm. Bana dürülen o yerlere, yeryüzünün doğusuna da, batısına da ümmetim sahip olacaktır” buyurmuş. (Müslim fiten bab 5, Hadis 2889, Ebu Davud fiten 1 hadis 4252, Tirmizi fiten Hadis 2203, İbni Mace fiten hadis 3952.

Alemlerin Rabbi Allah’a ve alemlere rahmet olarak gönderilen Hz. Muhammed (s.a.v.)e iman edenlere yeni ufuklar açılıyor. Hayırlı olsun.


En son tarafından 18.08.07 8:16 tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://huzuryeri.yetkin-forum.com
dUaCı
admin
admin
dUaCı


Mesaj Sayısı : 264
Yaş : 40
Kayıt tarihi : 10/02/07

ESMAÜL HÜSNA Empty
MesajKonu: Geri: ESMAÜL HÜSNA   ESMAÜL HÜSNA Empty18.08.07 8:07

ESMAÜL HÜSNA Nokta_ys ER-RAHMAN - ER-RAHİM -ESMAÜL HÜSNA Nokta_ys
ESMAÜL HÜSNA Nokta_ys ESMAÜL HÜSNA Eh_rahmanESMAÜL HÜSNA Eh_rahim ESMAÜL HÜSNA Nokta_ys

Rabbimizin “Rahman” ismi Kur’anı Kerimde 57 defa tekrarlanmıştır. “Rahim” ismi ise 115 defa tekrarlanmıştır. Yalnız Tevbe suresinin 128 inci ayetindeki “Rahim” Peygamberimizin sıfatı olarak verilmiştir.

“Rahman” ismi kullarından hiç birine verilmez.

"Rahim" ise insanlara isim olarak verilebilir.

"Rahman”: İyilere de, kötülere de rahmet eden. Yani yarattıklarının hepsine merhamet eden manasınadır.

“Rahim”: ise ahirette yalnız mü’minlere merhamet edendir. “Allah mü’minlere karşı çok merhametlidir” buyurur. (Ahzap 43)

Bakara 249’da bir sadaka için yedi yüz kat sevap vereceğini vadediyor. İşte bu Rabbimizin bize rahmetidir. Rahman olan Rabbimiz bu dünyada Mü’mine de, kafire de rahmetiyle muamele ediyor. İkisinin de toprağa attığı buğdaya on, yirmi, otuz, elli kat fazlasıyla buğday veriyor ama Mü’minin yardım için verdiği birini yedi yüz yapıyor. Her Müslüman günde bir çok defa Bismillahirrahmanirrahim derken Allah, Rahman ve Rahim isimleriyle zikir ve dua etmiş olur. Rahmana iman eden bir Mü’min yaratılanlara karşı merhametli olmak durumundadır. Eğer Allah, Rahman, Rahim isimleri rahmet damlaları gibi kişinin kalbini yumuşatamıyorsa o zikirden faydalanmıyor demektir.

İman bir rahmettir. Mü’min insan, Allah’ın bütün kullarının iman edip cehennemde yanmaması için çırpınmalıdır. Evden kaçan yavrusuna yanan anne yüreği gibi yanarak imana gelmesi için yalvarmalıdır.

Aç insan veya hayvan gördüğünde kendi karnıymış gibi onu doyurmalı. Ciğer taşıyan her canlının derdine deva olmalıdır.

İnsanların imana giden yolunu kesen, onları cehenneme atmak için kurumlaşan imansız eşkıya güruhuna karşı verdiği mücadele de merhametin eseridir. Kendini yakmak için üzerine benzin döken kişiyi kurtarmak için yalvaran ve kurtarmaya çalışan polis veya itfaiye erinden daha fazla ve yanan yürekle imansızların imana gelmesi için gayret göstereceğiz. Rahmanın öğrettiği Kur’anı insanlığa öğretmemiz, Rahman’a imanımızın eseridir. Er-Rahman suresini oku.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://huzuryeri.yetkin-forum.com
dUaCı
admin
admin
dUaCı


Mesaj Sayısı : 264
Yaş : 40
Kayıt tarihi : 10/02/07

ESMAÜL HÜSNA Empty
MesajKonu: Geri: ESMAÜL HÜSNA   ESMAÜL HÜSNA Empty18.08.07 8:13

ESMAÜL HÜSNA Nokta_ys EL-MELİK -ESMAÜL HÜSNA Nokta_ys
ESMAÜL HÜSNA Nokta_ys ESMAÜL HÜSNA Eh_malik ESMAÜL HÜSNA Nokta_ys

“Gerçek hükümdar” olan Allah (c.c.)ın “Melik” ismi Kur’anı Kerim de beş defa geçmektedir. Yusuf suresinde Mısır kralı için “Melik” kelimesi kullanılmış. Bakara 246 da komutan Talut için yine “Melik” kelimesi kullanılmış.

Fatiha suresinde ve Ali İmran 26 da “Malik” ismi, Kamer suresi 55 de “Meliyk” ismi zikredilmiş. Kainatı yaratan ve koyduğu tabiat kanunlarıyla evreni idare eden ve yönetimine kimseyi ortak etmeyen “Melik”e iman eden bir mü’min tabiatı Allah’ın mülkü kabul ettiğinden, yeryüzünde Allah’ın döşediği yaygılar üzerinde yürür gibi hiçbir güzelliğe zarar vermeden yürür.

Her gün namazında “Nas” suresini okurken insanların tek hükümdarı Allah olduğunu ikrar ederek, Allah’ın kullarının kılına haksız yere dokunmaz. Krallar, Şahlar, Padişahlar, Cumhurbaşkanları yönetimlerinde “Melik” olan Allah’ın yönetim kurallarına uyarlarsa başarı sağlarlar. “Melik” olan Rabbimiz kulları arasında Mü’min, kafir ayırımı yapmadan, dil, din, ırk ayırımı yapmadan can, ten, beden veriyor. Kimsenin tekeline bırakmadan hava ve güneş veriyor.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://huzuryeri.yetkin-forum.com
dUaCı
admin
admin
dUaCı


Mesaj Sayısı : 264
Yaş : 40
Kayıt tarihi : 10/02/07

ESMAÜL HÜSNA Empty
MesajKonu: Geri: ESMAÜL HÜSNA   ESMAÜL HÜSNA Empty18.08.07 8:14

ESMAÜL HÜSNA Nokta_ys EL-KUDDUS -ESMAÜL HÜSNA Nokta_ys
ESMAÜL HÜSNA Nokta_ys ESMAÜL HÜSNA Eh_quddus ESMAÜL HÜSNA Nokta_ys

Kendisi tertemiz olan ve yarattıklarının da temiz kalmasını isteyen. “KUDDÜS” ismi K. Kerim de iki defa geçmektedir. (Haşr 23, Cum’a 1)

İnsanı dünyaya getirirken günahsız ve kirsiz yaratan, büyüyünce kirlerini abdest ve gusülle yıkanarak gideren, günahlarını tevbe ve istiğfarla yıkamayı öğreten “Kuddüs,” yeryüzünü de tertemiz yaratmıştır.

Bizim kirlettiğimiz yeryüzünü yağmurlarla yıkıyor, güneşle kurutuyor. Kirlenen suları buhara dönüştürüyor. Havada temizleyip yeniden tertemiz yağmur olarak indiriyor. Rahmet damlalarıyla dünyamızı temizlediği gibi Kur’anın rahmet ayetleriyle de bizim içimizi ve dışımızı temizliyor.

İmanla bizi şirk, inkar pisliğinden temizliyor. İtaatla bizi isyan çirkefinden temizliyor. Dinle bizi kinden temizliyor.

Kendisine ibadetle bizi kullarına boyun eğme zilletinden temizliyor. En büyük Allah’dır=Allahü ekber inancıyla kendimiz gibi bir insanı büyütüp başımıza bela etmekten kurtarıyor. Tevrat’ın indiği yer “Mukaddes vadi” oluyor. (Taha 12), Kitabını getiren Cebrail “Ruh-ul Kudüs” oluyor.

(Nahl 102) Bizlerde bu dünyadan Rabbimizin huzuruna tertemiz gitmek istiyorsak “Kuddüs” olan Rabbimizin “Mukaddes” kitabı Kur’ana göre hayatımızı düzenleyelim.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://huzuryeri.yetkin-forum.com
dUaCı
admin
admin
dUaCı


Mesaj Sayısı : 264
Yaş : 40
Kayıt tarihi : 10/02/07

ESMAÜL HÜSNA Empty
MesajKonu: Geri: ESMAÜL HÜSNA   ESMAÜL HÜSNA Empty18.08.07 8:17

ESMAÜL HÜSNA Nokta_ys ES-SELAM -ESMAÜL HÜSNA Nokta_ys
ESMAÜL HÜSNA Nokta_ys ESMAÜL HÜSNA Eh_selam ESMAÜL HÜSNA Nokta_ysSelâmette olan, selâmette kılan. “Selâm” kelimesi Kur’anı Kerimde 33 defa geçer ama bunlardan yalnız bir tanesi (Haşr 23) Allah’ın ismi olarak geçmektedir.

Her doğan ölüyor, her yeşeren kuruyor, her yapılan yıkılıyor. Yaratılanların en değerlisi insan doğuyor, büyüyor, ihtiyarlıyor, hastalanıyor, acıkıyor, uyuyor ve ölüyor.

“Selâm” olan Rabbimiz bütün bunlardan salimdir. İslâm dinini indirerek selâmet yurdu olan Cennete davet eden, bu dünyada gönüller arasına köprü olan selâmı öğreten, “Bir selâmla selâmlandığınız zaman, ondan daha güzel selâm verin veya aynıyla karşılık verin” (Nisa 86) diyerek selâm almayı emrederek, nezaket kurallarını öğreten Rabbimiz Mü’minleri Cehennem azabından selâmette kılandır.

Müslüman kelimesiyle selâm, İslâm kelimeleri silm kökündendir. Efendimiz: “Müslüman: dilinden ve elinden Müslümanların selâmette olduğu/ zarar görmediği kişidir” buyurmuş. (Buhari 1/9, Müslim iman bab 4, Ebu Davud Cihad Hadis 2481).

İnkar mikropları saçanlara, isyan okulları kuranlara, harami çeteleri kuranlara dilinle ve elinle bir şey yapamıyorsan bari Müslümanlara dil uzatma.

İmam Kuşeyri: “mü’min kardeşinin bir ayıbını gördüğünde onu yetmiş çeşit ma’zeret bularak temize çıkarmaya çalış. Eğer ma’zeret bulamazsan sen yinede yetmiş ma’zerete ikna olmadın diye kendini ayıpla” diyor. (Kuşeyri, et Tahbir fi t Tezkir, s:29)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://huzuryeri.yetkin-forum.com
dUaCı
admin
admin
dUaCı


Mesaj Sayısı : 264
Yaş : 40
Kayıt tarihi : 10/02/07

ESMAÜL HÜSNA Empty
MesajKonu: Geri: ESMAÜL HÜSNA   ESMAÜL HÜSNA Empty18.08.07 8:19

ESMAÜL HÜSNA Nokta_ys EL-MÜ'MİN -ESMAÜL HÜSNA Nokta_ys
ESMAÜL HÜSNA Nokta_ys ESMAÜL HÜSNA Eh_mumin ESMAÜL HÜSNA Nokta_ysİman veren, güvenlikte kılan, iman edenleri iki dünyada da güvenlik içinde yaşatan ve bir ismide “Mü’min” olan Allaha iman edenler insanlara güvenlik vermeye çalışmazlar. Güvenilen bir insan olmaya çalışırlar.

İmanın dünyada sağlayacağı güvenliği Efendimiz: “Allaha yemin olsun ki Allah bu İslâm işini tamamlayacak, hatta bir yolcu San’a şehirden Hadramuta kadar yürüyecek Allah korkusundan ve birde koyuna kurt saldırır korkusundan başka hiçbir şeyden korkmayacak” buyurmuş. (Ebu Davud , cihad bab 107 hadis 2649 Buhari ikrah bab ,t, Ahmed, Müsned 5/109,110)

Bir ismi “Mü’min” olan Rabbimizin verdiği imanın sağladığı güvenlikle eşkıya yatağı San’a ile Hadramut arasında 1400 sene önce güven içinde yolculuk yapmışlar.

M. Akif Ersoy’un: “Kenarı Dicle’de bir kurt aşırsa bir koyunu, Gelirde adl-i ilahi sorar Ömer’den onu”

Diye şiirleştirdiği Hz.Ömer, Medine’de devlet başkanı iken Dicle nehri kenarında bir koyunun kurt tarafından yenmesinden kendini sorumlu tutuyor. İşte “Mümin” olan Allah a iman eden mü’minin yönetimi öyle olur.

1400 sene sonra İslâm sistem olarak rafa kaldırıldı. Batıdan sistem ithal edildi ve Dicle nehri kenarında terör adı altında 30.000 (otuzbin) insanın kanı akıtıldı .

Dicle kenarında değil şehrin merkezinde en güvenli merkez diye yapılan binanın 25. Katında yirmi beş ayrı güvenlik tertibatı olan yerde yaşayan insanın güvenliği olmadığını bütün dünya gördü .

Asker ve gardiyan tarafından korunan hapishanelerde güvenlik kalmadı. Her insanın arkasına bir emniyet görevlisi taksanız, emniyet görevlisinin ardına da bir görevli gerekir.

Onun ardına da biri gerekir. Bu da olmayacağına göre her insanın içine emniyet görevlisi olarak “Mü’min” olan Allah’a iman yerleştirilirse emniyet=güvenlik iki dünyada da sağlanmış olur
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://huzuryeri.yetkin-forum.com
dUaCı
admin
admin
dUaCı


Mesaj Sayısı : 264
Yaş : 40
Kayıt tarihi : 10/02/07

ESMAÜL HÜSNA Empty
MesajKonu: Geri: ESMAÜL HÜSNA   ESMAÜL HÜSNA Empty18.08.07 8:19

ESMAÜL HÜSNA Nokta_ys EL-MUHEYMİN -ESMAÜL HÜSNA Nokta_ys
ESMAÜL HÜSNA Nokta_ys ESMAÜL HÜSNA Eh_muhaymin ESMAÜL HÜSNA Nokta_ys


“Gözeten ve koruyan” manasına gelen “el-Müheymin” ismi, Kur’anı kerimde Rabbimizin ismi olarak bir defa geçmektedir. (Haşr 23)

Rabbimiz Kur’anı Kerimi bize tanıtırken “Biz, sana kitabı hak ile kendinden önceki kitabı tasdik etmek ve onu korumak üzere indirdik”(Maide 48) diyerek Kur’anın kendinden önce geçen Tevrat, Zebur, İncil ve diğer sahifeleri kendi içinde koruduğunu ve onları tasdik ettiğini ifade ediyor.

“Yerde ve gökte zerre ağırlığında bir şey de olsa Rabbinden kaçmaz. Ondan daha küçük ve ondan daha büyük olan her şey apaçık bir kitaptadır” (Yunus 6)

Hz. Adem’in genlerini bizde koruyan, Hz. Adem dönemindeki su, hava, hardal, incir çekirdeğini olduğu gibi koruyan Rabbimiz geçmiş peygamberlere indirdiği kitapları Kur’anın içinde korumaktadır. “Müheymin”e iman edenler eski ilimleri ve eski sanatları, yeni ilim ve sanatların içinde korurlar.

Gönüllerimizden geçeni bilen, genlerimizi şifreleyen “Müheymin”e iman eden bir Mü’min gözetildiğini bilerek yirmi dört saatinde edepli olmaya çalışır.

Fuzuli gibi: “Müheymina, Sameda, bende-i siyeh ruyem Sahifei amelim ma’siyet hattıyla kara” “Ey Müheymin ve Samed Allah’ım! Kara yüzlü bir kulunum. Amel defterim isyan yazısıyla kapkara” diyerek af dilenelim
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://huzuryeri.yetkin-forum.com
dUaCı
admin
admin
dUaCı


Mesaj Sayısı : 264
Yaş : 40
Kayıt tarihi : 10/02/07

ESMAÜL HÜSNA Empty
MesajKonu: Geri: ESMAÜL HÜSNA   ESMAÜL HÜSNA Empty18.08.07 17:09

ESMAÜL HÜSNA Nokta_ys EL-CEBBAR -ESMAÜL HÜSNA Nokta_ys
ESMAÜL HÜSNA Nokta_ys ESMAÜL HÜSNA Eh_jabbar ESMAÜL HÜSNA Nokta_ys


"Kırılanı saran, bozulanı düzelten, her şeyden yüce ve dilediğini zorla yaptıran” manalarına gelen “Cebbar” ismi Kur’an-ı Kerim’de Haşr 23 de bir defa zikredilmiştir.

Peygamberlere isyan bayrağını çeken ve kendi koyduğu kurallara uyan yöneticiler için zorba anlamında Cebbar kelimesi kullanılmıştır. (Hud 59) Peygamber efendimize “Sen onlar üzerine bir zorba-Cebbar değilsin” buyurmuş. (Kaf 45) ve böylece kıyamete kadar gelecek olan Müslüman yöneticilere bu ayeti okuyunca yönettiği ülkeyi bir hapishaneye çevirmemesi emredilmiştir.

Denizde balıkların, havada kuşların, karada hayvanların ve ağaçların kırıklarını saran “Cebbar” olan Rabbimizdir. İnsanlık ailesi ise altı milyar insanın sağlık sorunlarını çözememiştir.

Cebbar olan Rabbimiz dünya yaratılalıdan beri yarattıklarının kırıklarını onarmaya devam ediyor. Milyarlarca balıktan, milyarlarca kuşlardan bir tanesini insanoğlu tehlikeden kurtarıp tedavi etse günlerce televizyon ekranlarından o iyilik sembolü insan baş haber olur.

Hergün milyonlarca hayvanın doğumunu sağlayan, onlara sıhhat veren, doğum yaptığı gün süt veren, “Cebbar” olan Rabbimiz ise ekranda bir defa zikredilse irtica hortladı yaygarası başlar. Yaygarayı başlatan, kalpten hastaneye kaldırılsa ona yine şifa veren “Cebbar” olan Rabbimizdir. Cebbara iman eden mü’min insan, hayvan ve diğer yaratıkların yarasına merhem, kırığına sargı olur. Onları kendine doğru yükseltir, yüceltir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://huzuryeri.yetkin-forum.com
dUaCı
admin
admin
dUaCı


Mesaj Sayısı : 264
Yaş : 40
Kayıt tarihi : 10/02/07

ESMAÜL HÜSNA Empty
MesajKonu: Geri: ESMAÜL HÜSNA   ESMAÜL HÜSNA Empty18.08.07 17:10

ESMAÜL HÜSNA Nokta_ys EL-MÜTEKEBBİR -ESMAÜL HÜSNA Nokta_ys
ESMAÜL HÜSNA Nokta_ys ESMAÜL HÜSNA Eh_mutakabbir ESMAÜL HÜSNA Nokta_ys


BÜYÜKLÜĞÜNÜ BİLDİREN manasına gelen bu güzel isim Rabbimiz için Kur’an-ı Kerim’de Haşr 23 de bir defa zikredilmiştir. Kendini ilah yerine koyan, büyüklük taslayan, baskı rejimi kuran zorba firavun hakkında Mü’min suresi 27, 35 inci ayetlerde Mütekebbir olarak tanıtılmaktadır. Doğan, ölen bir tek canlı veya birtek dane veya çekirdek yaratamayan büyüklük taslarsa aleme rezil olur. Zalim birinin adalet ödülü alması gibi gülünç olur.

Ancak “Mütekebbir”=büyüklenen, büyüklüğünü bize zerreden yıldızlara kadar yarattıklarıyla gösteren ve indirdiği kitaplarıyla bildiren Rabbimize iman edenler, gönüllerinde en büyük olarak onu görenler Onun yarattıklarını gözlerinde küçültürler. 40 kilometre koşucusunun ödüle kilitlenerek koştuğu gibi, yol kenarındaki dereler, çiçekler, çimenler onu yolundan alıkoymadığı gibi mü’min insan da “Mütekebbir” Rabbine sığınınca kendini ilah yerine koyanları gözünde büyütmez. Batıdan korkmaz. “Doğuda, batıda Rabbindir” der ve yürür. Yürürken “Gözü kamaşmaz, şaşmaz ve taşkınlık yapmaz” (Necm 17) Bizlere mütevazı olmak düşer. Haddini aşan aşağı düşer
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://huzuryeri.yetkin-forum.com
dUaCı
admin
admin
dUaCı


Mesaj Sayısı : 264
Yaş : 40
Kayıt tarihi : 10/02/07

ESMAÜL HÜSNA Empty
MesajKonu: Geri: ESMAÜL HÜSNA   ESMAÜL HÜSNA Empty18.08.07 17:10

ESMAÜL HÜSNA Nokta_ys EL-HALİK -ESMAÜL HÜSNA Nokta_ys
ESMAÜL HÜSNA Nokta_ys ESMAÜL HÜSNA Eh_haliq ESMAÜL HÜSNA Nokta_ys


YARATAN manasına gelen el-Halik ismi Kur’an’ı Kerim’de sekiz defa tekrarlanmaktadır. Yüz ellinin üzerinde ....yarattı, .....yaratır şeklinde Rabbimizin yaratmasından haber veren ayetler vardır. “Kün-ol” emriyle kainatı yaratan, topraktan çiçek yaratır gibi Adem (a.s)’ı yaratan, meniden servi boylu erkek ve kadını yaratan, bu yeryüzünün bir karışlık toprağıyla Hz. Adem’den günümüze kadar gelen bütün insanların ve şimdi yaşamakta olan altı milyar insanın ve bütün hayvanların gıdasını yaratan Halikımıza iman etmek, yapılan bütün iyiliklere şükretmektir. Yeryüzündekilerin hepsinin insan için yaratıldığını (Bakara 29) insanında cinlerinde Allah’ı tanımaları ve ibadet etmeleri için yaratıldığını haber verir (Zariyat 56)

Değerli ustaların yaptığı sanat eserleri topraktan, alçıdan bile olsa antikacılar onu kırmazlar. İpekten fırçalarla temizlerler. İnsan ve tabiat Halikımızın bize emanetidir. Onun bir çizgisi dahi israf edilmemeli, kırılmamalıdır. Haksız yere bir damla kan akıtılmamalıdır. Gönül Ka’besi ateşe verilmemelidir
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://huzuryeri.yetkin-forum.com
dUaCı
admin
admin
dUaCı


Mesaj Sayısı : 264
Yaş : 40
Kayıt tarihi : 10/02/07

ESMAÜL HÜSNA Empty
MesajKonu: Geri: ESMAÜL HÜSNA   ESMAÜL HÜSNA Empty18.08.07 17:12

ESMAÜL HÜSNA Nokta_ys EL-BARİ ESMAÜL HÜSNA Nokta_ys
ESMAÜL HÜSNA Nokta_ys ESMAÜL HÜSNA Eh_bari ESMAÜL HÜSNA Nokta_ys


Düzelten, iyi eden, güzel yapan manalarına gelen el-Bari ismi Kur’an’ı Kerim’de üç defa geçmekte. (Haşr 24, Bakara 54)

El-Halik= Yaratan manasınadır. el-Bari de düzelten manasınadır. Topraktan insanı yaratan Halik, o insanı el, kol, yüz, göz halinde düzelten Bari dir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://huzuryeri.yetkin-forum.com
dUaCı
admin
admin
dUaCı


Mesaj Sayısı : 264
Yaş : 40
Kayıt tarihi : 10/02/07

ESMAÜL HÜSNA Empty
MesajKonu: Geri: ESMAÜL HÜSNA   ESMAÜL HÜSNA Empty18.08.07 17:12

ESMAÜL HÜSNA Nokta_ys EL-MUSAVVİR ESMAÜL HÜSNA Nokta_ys
ESMAÜL HÜSNA Nokta_ys ESMAÜL HÜSNA Eh_musawwir ESMAÜL HÜSNA Nokta_ys


SURET veren, kılık, kıyafet veren manasına gelen bu isimde Kur’an’da Haşr suresi 24 de bir defa geçmektedir. “Rahimlerde size dilediği gibi şekil veren odur. (Al-i İmran 6) “Sizi şekillendirdi ve şekillerinizi de güzel yaptı” (Mü’min 64, Teğabün 3) İnsanlık ailesi bir tek kirpik yaratamamıştır. Bir göz veya bir kaş yapamamıştır. Ama Allah’ın yarattığı göz ve kirpik üzerine binlerce yıldır şiirler söylenmiş yine de hakkı verilememiştir.

Allah’ımızın Halik ismiyle yarattığı, Bari ismiyle düzelttiği, Musavvir ismiyle şekillendirdiği tabiatın ve tabiat üzerinde yaşayanların bir teline ve bir çizgisine zarar vermeyelim. Bir ressamın o hareketsiz resmine bir çizik atsanız değeri düşer. Rabbimize ve yarattıklarına saygısız davranırsak o zaman bizim değerimiz düşer. Rabbimiz kafirler için “onlar yaratılmışların en şerlisidirler” buyurur. (Beyyine 6).
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://huzuryeri.yetkin-forum.com
 
ESMAÜL HÜSNA
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
HUZUR YERi PAYLAŞIM PLATFORMU :: GÜNLÜK SOHBET :: Esirgeyen ve Bagislayan Allah'in Adi ile..-
Buraya geçin: